Kepez Gecelerinin Sultanı Escort Buse ile Yasak Zevkler

Kepez Antalya’nın gölgede kalmış ama bir o kadar da canlı bir köşesi. Gündüzleri Sütçüler’in tepelerinde rüzgâr usulca eser, Yeşilbayır’da sokaklar günlük telaşla dolup taşar, küçük kahvelerden çay kokuları yükselir, çocuklar apartmanların arasında top koşturur. Hava sıcak, beton zeminler güneşin ateşini yansıtır, herkes sıradan bir günün peşinde koşar. Ama gece olduğunda Kepez’in maskesi düşer. Sokak lambaları loş bir ışık saçar, barların kapıları ardına kadar açılır, Kepez’in arka sokaklarında müzik ve kahkahalar yükselir, her köşe zevkin gizli bir buluşma noktasına dönüşür. Gündüz sakin mahallelerde uyuyanlar gece karanlıkta başka bir dünyaya uyanır; rüzgâr dalları sallarken inlemelerle karışır. İşte böyle bir Kepez gecesinde gecelerin sultanı escort Buse ile yolum kesişti. Buse otuzlarının başında, kısa platin sarısı saçları omuzlarında dalgalanan, mavi gözleri geceyi delen, ince beli ve dolgun kalçalarıyla her erkeği baştan çıkaran bir kadın. Sikine hükmetmeyi seven, her an onu avucuna almak isteyen bir sultan; seni bakışlarıyla esir eder, ağzıyla amıyla götüyle sikini kendi saltanatına çeker. Onunla geçirdiğim gece Kepez’in loş sokaklarını şehvetle doldurdu ve bana Kepez Escort sikişin nasıl yasak bir zevk şöleni olduğunu gösterdi. Buse sikine taht kuran bir sultan; onun gölgesine düşersen sikini hazır tut, çünkü ya seni çıldırır ya da tamamen kendine zincirler.

Her şey Kepez’in Sütçüler tarafındaki bir apartmanın bodrum katındaki gizli bir barda başladı. Buse’yi loş ışığın altında gördüm, üzerinde siyah bir deri ceket, altına dar bir pantolon, göğüsleri ceketin fermuarından taşmış, dudaklarında mat siyah bir ruj. “Kepez benim saltanatım,” dedi, sesi bodrumun taş duvarlarında yankılanarak, “ve ben sik fetişistiyim, cesaretin var mı?” Mavi gözleri karanlıkta parlıyordu, yüzünde tehlikeli bir gülümseme dolaşıyordu. Bana doğru yürüdü, elini göğsüme koydu, parmakları tenimde kayarken “Burayı bar sananlar yanılır, ben sikini burada tahtıma oturturum,” diye fısıldadı. Ceketini yere attı, pantolonu sıyırıp bir koltuğa yaslandı, bacaklarını açtı; hava ter, viski ve amının keskin kokusuyla doldu. Sikim ona doğru çekildi, sanki bir girdap gibi beni içine çağırıyordu, eliyle beni yakaladı, “Geri dönüş yok,” dedi, ve amı sikime sürtündü. O an Kepez’in bodrumu alev aldı; koltuk gıcırdadı, bardaklar masadan kayıp kırılırken inlemeleri taş duvarları titretti. Buse’nin şehvetli yanı ortaya çıktı, sikimi ağzına aldı, emdi, sıktı, yaladı, dişleriyle usulca oynadı. “Bu sadece başlangıç,” dedi, dudakları sikimin ucunda gezinirken, “sikiş benim hükümdarlığım, sen de tebaamsın.”

Bardan çıkıp Kepez’in arka sokaklarına daldık, gece tam gaz başlamıştı. Sokak lambaları titriyor, köşelerde gölgeler hareket ediyor, uzaklardan arabaların motor sesleri geliyordu. Buse bir ara sokakta kalçalarını sallamaya başladı, “Kepez Escort sikiş burada can bulur,” dedi, ve deri ceketini tamamen attı. Şişkin götü loş ışıkta parlıyordu, sikimi adeta hipnotize ediyordu. “Bu sokaklarda sikini benden kurtaramazsın,” diye kahkaha attı, bir duvara yaslandı, götünü havaya kaldırdı, etraftaki sessizlik onun nefesiyle bozulurken sikimi eline aldı. “Kepez’de sik benim kölem,” dedi, gözleri mavi bir ateş gibi yanarak, ve sikimi amına sürtmeye başladı. Sokakların sessizliği onun inlemeleriyle yırtıldı; sikimi sıktı, emdi, amına gömdü, şehvetini her hareketiyle haykırdı. Gecenin ritmi hızlandı, Buse’nin götü sikimi bir oyuna çağırdı, bu bir sokak değil, bir sikiş arenasıydı.

Gece ilerledikçe Buse beni Kepez’in Yeşilbayır tarafındaki terk edilmiş bir depoya götürdü. Depo paslı kapılarla çevrili, içeride eski sandalyeler ve tozlu raflar vardı, ay ışığı kırık camlardan sızıyordu. “Burası benim gizli sarayım,” dedi, pantolonu yere fırlattı, çıplak bedeni ay ışığında bir heykel gibi parladı. Tozlu zeminde inlerken sikimi avladı, aç bir sultan gibi ağzına aldı, emdi, yaladı, her santimini sahiplendi. “Beni müşteri sanma,” diye güldü, sesi deponun boşluğunda yankılandı. Her sikiş bir fetihti, her nefesi sikimi daha çok arzuluyordu. Götünü bana sundu, “Sikini asla serbest bırakmam,” dedi, ve amı sikimi içine çekti. Buse’nin enerjisi Kepez’in gecesini şehvetle kapladı; depo sallandı, camlar titreşti, bu bir zevk değil, bir hükümdarlık gösterisiydi.

Sabaha karşı Kepez’in tepelerine, bir inşaat halindeki binanın çatısına çıktık. Şehir aşağıda uyuklarken çatı rüzgârla serindi. Buse çırılçıplak beton zemine yayıldı, “Kepez Escort sikiş burada taçlanır,” dedi, bacaklarını açtı, “ve ben sikini burada fethederim.” Hava soğuk olsa da teni lav gibi yanıyordu; sikimi eline aldı, amına sürdü, “Gündüz uyuyanlar yanılır, ben gecenin sultanıyım,” diye kahkaha attı, sesi rüzgârda uçuştu. Götü sikimi çağırdı, her hareketi yasak bir dans gibiydi; rüzgâr onun inlemeleriyle doldu. “Beni durduramazsın,” dedi, sikimi sıkarken, ve Kepez’in silueti onun sikişiyle tamamlandı.

Son durak Kepez’in eski bir garajıydı, paslı kapılar ve yağ kokusuyla dolu bir yer. Buse bir arabanın kaputuna yaslandı, “Burada sikini tahtıma zincirlerim,” dedi, ve amını açtı. Rüzgâr saçlarını savururken sikimi ağzına aldı, yaladı, emdi; şehvetli enerjisi garajı bile ateşe verdi. “Sakinlik mi istiyorsun?” diye alay etti, “Onu gündüze sakla.” Her sikiş bir zaferdi, garajın metal duvarları onun çığlıklarıyla yankılandı; Kepez Buse’nin saltanatı altında inledi.

Buse ile Kepez’de geçen gece barlardan garaja bir yasak zevk yolculuğuydu. Sikimi avladı, amıyla alevlendirdi, götüyle esir aldı. “Sikiş benim tahtım,” dedi son olarak, dudakları ıslakken. Sikinde cesaret varsa Buse seni bekliyor. Ama dikkat: Bu Kepez gecelerin sultanı sikleri amıyla zincirler, bir daha bırakmaz.